İşçi sınıfı üretici bir güçtür. Bugün kullandığımız, yararlandığımız, yediğimiz, içtiğimiz, giydiğimiz her şeyin yaratıcıları işçilerdir. İşçi sınıfının varlığı bir
anlamda hayatın varlığı. hayatımızın sürmesi demektir. Siz istediğiniz kadar fabrika, atölye,mağaza açın bu alanların sadece başına bir anlamı olmayacaktır. Eğer bu alanlarda insanlar, işçiler çalışmazsa üretimin gerçekleşmesi, bir şeylerin elde edilmesi olası değildir. Bir makine, bir fabrika, bir mağaza,bir reyon ancak orada çalışan birileri varsa işlevlidir. Ve orada çalışanlar, yaratılan değerlerin gerçek üreticileridir. İşçilerin kolektif bir üretim etkinliği yürütmelerine, üretilen değerlerin gerçek yaratıcıları olmalarına rağmen, sürekli yokluk ve zorluk arasında olmaları düşündürücüdür. Bir çeşitli yaşadıkları sorunları aşamamaları da endişe vermektedir.
Acaba yaşadıklarından mesul olanlar, işçiler olduğundan Ötürü mı, bu sorunlar yaşanmaktadır? Yoksa bu sistemin işleyişinde mi bir şeyler var? Belki de hastalıkların kaynağı bu sistemin kendisi . . .Evet hastalıkların kaynağı arasında yaşadığımız sistemdir. Ve sorunlar, bu sistemin özü olan insanın, insan tarafından sömürülmesinden kaynaklanmaktadır. Çünkü sömürünün olduğu yerde, eşitlikten, adaletten, güzellikten bahsetmek olası değildir. Sorunların kaynağını belirttik. Peki bu sömürü sistemi nasıl işler? sömürü kırbaçla yapılmadığına göre nasıl gerçekleşir?
İşte bu afiş yukarıdaki sorulara cevap vermektedir.

(Sunuş bölümünden)